Burun estetiği ameliyatında amaç; ön planda olan, hastanın yüzünde ilk farkedilen yapının burun olmasını engellemektir. Bir kişiye baktığınızda ilk göze çarpan yapı burun olmamalıdır. Burun büyük, önde, kaba, sarkık olup, bu durum kişiyi rahatsız ediyorsa burun estetiği ameliyatından fayda görebilir. Büyük ve ön planda olan burun kişinin sert, dominat, baskıcı, erkeksi görünüme yol açar. Burun sarkıksa, maalesef özgüvensiz bir algılanış yaratabilir. Tabi ki o insanla kurduğunuz diyalog sonrası bu algılanış ortadan kalkabilir. Burun ucu kalkık insanlar özgüveni yüksek hatta kendini beğenmiş olarak algılanır, “burnu havada” şeklinde değerlendirilir.
Burun Estetiği Yüz Estetiğidir!
Çevre tarafından bu algılanış kişinin ruhuyla bağdaşıyorsa, genelde kişiyi olumsuz etkilemez. Sert görünümle bağdaşmayan kişilik yapısına sahip insanlar bu görünümden rahatsız olabilir ve bunu değiştirmek isteyebilirler. İnsan, çevresi tarafından ilk olarak yüzünün genel görünümü ve gözlerinin ifadesiyle algılanır. Bir insana ilk bakışımızda onu güzel olarak algılayışımız burnunun güzelliğiyle ilgili değildir. Burun yüzün güzelliğine; farkedilmeyerek, yüz ile uyum içerinde olarak, ön planda olmayarak katkıda bulunur.
Burun Tek Başına Güzel Bir Organ Değildir Fakat Yüzün Güzelliğini En Çok Etkileyen Organdır!
Güzel gözlerden bahsedilir, güzel kaşlardan , yanaklardan , güzel dudaklardan bahsedilir, bu organlar için bir çok şarkı yazılmıştır. Sevdiğinin burnuna şiir yazana pek rastlanmaz. Bu demek değil ki, burun önemsizdir, burun yüzün ortasında yer alan bir organ olarak tüm bu yapılarla ahenk içinde olmalıdır, yüzün güzelliğine gölge düşürmemelidir.
Burun Estetiğinde Amaç Yüzün “Estetik Bütünlüğünü” Sağlamaktır.
Burun estetiği ameliyatı öncesi yüz çok iyi analiz edilmelidir. Amaç yüzle uyumlu, büyüklüğüyle veya “KÜÇÜKLÜĞÜYLE” göze çarpan bir burun oluşturmamaktır.
Burun estetiği ameliyatı tartışmasız bir şekilde yüzün ifadesini en çok etkileyen estetik ameliyattır.
Burun estetiği için başvuran hastaların doğal olarak en çok çekindiği konular “ya yüzüme yakışmazsa?” , “ya istediğim gibi olmazsa?” , “Ya nefes alamazsam?” gibi sorulardır. Aslında hastalar çoğu zaman sonuçta ne olacağını tam olarak bilmeden veya daha önceki hastalarımıza bakarak bize ameliyat oluyorlar. Ben sonucun nasıl olabileceğini görsünler istiyorum.
Hastalara ameliyat öncesi photoshop ve 3D programlarla burun tasarımı yapıyordum, bilgisayar ortamında yaptığınız tasarım 3 boyutlu olsa da, biz bunu ekranda 2 boyut olarak görüyoruz. Aslında hasta ile görüşme sırasında biz cerrahların kafasında o yüze uygun burun şekilleniyor. Fakat bunu hastaya bilgisayar ortamında photoshopla veya 3D programlarla göstermek gerçekci olmuyor.
Plastik Cerrahiye başladığım ilk yıllardan beri aklımda hep ameliyat öncesi her hastanın heykelini yapmak vardı. Bu nedenle heykel sanatıyla ilgilenmeye başladım. Heykelle uğraşmak 3 boyutlu düşünebilme yeteneğimi artırdı. Doğal olanın özelliklerini görmeye başladım.
“Doğallık ayrıntılardadır.”
Doğal olanın özelliklerini görmek, beni başka şekilde düşünmeye sevketti. Burun ameliyatı geçirmiş kişileri farketmek, beni bu konuda daha fazla düşünmeye itti. Evet, herşey hastanın istediği gibi olmuş belki de, burun kemeri alınmış, burun ucu küçültülüp kaldırılmış bir çok insan gördüm, ama burun doğal durmuyordu. Sorun neydi? Tabi ki bunların yanında bir çok doğal başarılı burun estetiği sonucu gördüm.
Sorun estetik yüzeylerin yani poligonların ameliyat sonrası silinmesiydi veya ameliyat sırasında oluşturulamamasıydı.
Bunları görmeye başlamak, ameliyatlarda hastalarıma uygulamak inanılmaz bir haz verdi o dönemde. Burun ameliyatı kemerin alınması, burun ucunun kaldırılması değildi.
Sırada doğalın özelliklerini hastalara anlatmak vardı. Bilgisayar ortamında 3D programlarla bunu hastanın burnuna uygulamak ve bunu göstemek pek mümkün görünmedi.
Bana başvuran hastanın birebir heykelini yapmak münkün değildi. Bir yüzü milimetrik olarak aynı şekilde heykelle yapabilmek ,mümkün değildir. Çok benzetebilirsiniz fakat bu birebir kopyası olmayacaktır. Bunun için önceleri Kabul eden hastalardan yüzelerinden silikonla birebir kalıblarını aldım ve bu şekilde çalıştım. Bu yöntem hasta için zahmetliydi.
Bunu nasıl hasta için daha kolay hale getiririm diye düşüncesi 3D lazer tarayıcı ve 3D printerlardan yararlanmamla son buldu.
Artık bana başvuran hastanın yüz bölümünü 3D lazer tarayıcı ile bilgisayar ortamına kopyalıyorum. Hastanın bunun için 10-15 saniye kadar sabit durması gerekiyor. Hepsi bu; sonrasında asıl iş bunu birebir bir şekilde 3D printerdan çıkarmak. Bunun 3D printerdan çıkması 7-8 saatlik bir süreyi alıyor.
Elimde hastanın yüzünün birebir kopyası olduktan sonra iş bunun balmumu benzeri özel bir maddeye dönüştürülmesine kalıyor.
Hastanın şekillendirilebilir heykeli üzerinde; yüzün oranları, burnun olması gereken büyüklüğü, burnun deri kalınlığı, kıkırdak yapısı, kemik yapısı hesaba katılarak yeni bir burun tasarlıyorum.
Bir sonraki görüşmede bunu hastama sunuyorum. Burnunun özelliklerini ,neden bu şekilde tasarladığımı anlatıyorum. Burnun doğal görünmesini sağlayacak olan poligonları beraber inceliyoruz. Hastaya kendi burnundan yapılabileceklerimi ve yapamayacaklarımı anlatıyorum. Ameliyatla elde edemeyeceğim bir sonucu heykelde oluşturmanın bir anlamı yok. Bu arada tabi ki burun ameliyatının risklerinden bahsediyoruz.
Hastalarımla yaptığım konuşmalarda çok sık olarak “estetik bütünlük” ten bahsediyorum. Estetik bütünlük; bir nesnenin çevresiyle uyum içerisinde olmasıdır. Hastaya yüzüne uygun burun tasarlanmalı. Hastalar bazen çok küçük burun isterler yüzlerine göre. Unutmayın ki bazen burun küçüklüğüyle de dikkat çekebilir, yüze bakıldığında küçüklüğüyle dikkat çeken, hemen göze çarpan burnun uyumlu bir burun olduğu söylenemez.